SOFYA’DA DEVRİM MÜZESİNİ GEZERKEN

Sofya’da devrim müzesini gezerken
Arınmak gereksinimindeydim
Koptum sokağın kargaşasından
O serin yapıya girdim

Bizim için savaşanların
Ve ölenlerin fotoğrafları vardı
Sanki yüzlerce yıllık uzak bir
Geçmişten bakıyorlardı

Hazin ve sıcak bir gülümseyiş
Dudaklarında bir genç kızın
Kurbanı olmuş
Faşist kurşunlarının

İşte boyunlarına kadar
Toprağa gömülü partizanlar
Geride, kurşuna dizilmeyi
Bekleyen genç insanlar

İşte Milev’in cam gözü
Sonsuzca bakmaya yazgılı
Bakıyor ölümsüzlüğe
Eylül’ün ozanı

İşte asılan yurtseverler
Sisli, karanlık bir sabah
Yanda birkaç üniformalı
Birkaç alçak

İşte Leipzig’de Dimitrov
Aydınlık bakışlı gözleriyle
Suçluyor savcıyı
Göring küçülmüş küçüldükçe

Ve Vaptzarov’un yiğit alnı
Ve el yazısı takvim yaprağında
Yürüyor sonsuzluğa
Bu destansı kavgada

İşte kurtuluş günü
Sofya’da halk ordusu
Zafer çığlık çığlığa
Kaplamış ufku

Dimitrov, kızı ve karısıyla
Gülümsüyor barış günlerinde
Silinip gitmiş
Yurdu kaplayan gece

Bir arada bütün bu fotoğraflar
Bir başka dünyada gibiler
Belki de gizli gizli
Aralarında söyleşirler

1925’in şehitleri
30’ların, 40’ların
Genç yaşta toprağa düşenler
Büyük davası yolunda halkın

Size borçluyuz ne varsa
Adına mutluluk dediğimiz
Eğiliyorum önünüzde
Derin bir duyguyla, sessiz

Öpüyorum birer birer
Gözlerinizden, ellerinizden
Çok şey var öğreneceğimiz
Sizin özverinizden

Sofya’da devrim müzesinde
Bıraktım kalbimi ayrılırken
Girdiğimden daha çok insandım
O serin yapıdan çıkarken

1980