NASIL VE NE ZAMAN YAZDIĞIMA DAİR*
Ergenlik yıllarından başlayarak kırk yıla yaklaşan şairlik yaşamımda nasıl ve ne zaman yazdığım konusunda kesin, değişmez kurallarım olmadı.
Her meslekte olduğu gibi şairlikte de bir atölye çalışması bölümü vardır. Notlar alırsınız. Zaman zaman bu notlarınızı elden geçirirsiniz. Çeşitli teknik konularda (metafor, koşuk, uyak vb.) çalışmalar, temrinler yaparsınız. Şiir bütün bunlarla ilgili olarak, fakat bütün bunlardan bağımsız gelişir. (Ya da, bende böyle oluyor.) Bir başka deyişle, şimdi şiir yazmaya oturuyorum diyerek şiir yazdığım pek olmamıştır. Benim şiir yazma süreçlerimde, sanıyorum ki bilinç altı ve ruhsal (sinirsel, duygusal vb.) durumlar önem taşıyor.
Belki de bu nedenle, bunların sonucunda "organik şiir" diye bir deyim ürettim.
Ben mecazlarımı, dizelerimi hemen hemen hiçbir zaman yapay, akılsal yollarla kurmadım. Onlar, yaşantı, düşünme vb. birikimleri sonucunda bende oluşuyor. Sözgelimi, "her şey şiirdir" diye bir sözü, ya da "bir gün mutlaka"yı, "kör bir"i, "yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var"ı ben düşünerek, kafamda tasarlayarak bulmuş değilim. Bunlar yaşantı birikimleri sonucunda, hayatımın çeşitli dönemlerinde zihnimde oluşuyor. Biçimler de öyle. Yapay olarak şu ya da bu koşuk düzenini kullanarak, dizeleri şu biçimde kurarak yazayım diye düşünmüş değilim. (Bunlar benim için teknik çalışmalarda söz konusudur.) (Belki birkaç istisnadan biri, Paris şiirleri dizisidir. Onları Aleksandren/6x6/ vezninde özellikle tasarladım. Fransızların ulusal koşuku olduğundan.)
Benim şiirlerimin entellektüellere uzaklığı, buna karşılık öğrencinin, ev kadınının, sokaktaki adamın onlarda bir şeyler bulabilmesi bu söylediklerimle ilgili olsa gerektir.
Çalışma zamanına gelince, sabah saatleri ya da geceleyin yalnızlık saatleri benim için daha verimli çalışma süreçleridir. Bir şiire çalıştığımda, çalışma samanı her günün yirmi dört saatini kapsar. Gece-gündüz, uykuda-uyanıklıkta o şiirin peşini bırakmam. Üzerlerinde yıllardır çalışmakta olduğum şiirler de vardır.
(*) Bir soruşturmaya yanıt. 24.3.98